Barcelona Lassa – Fenerbahçe Doğuş | Maç sonu değerlendirmesi

Türk Hava Yolları EuroLeague’in 11. haftasında Barcelona Lassa’ya konuk olan Fenerbahçe Doğuş, üçüncü çeyrek itibarıyla muazzam bir savunma performansı ortaya koyduğu karşılaşmada Sito Alonso’nun takımını 83-68 mağlup ederek organizasyondaki sekizinci galibiyetini elde etti.

Geride bıraktığımız Baskonia karşılaşmasındaki olduğu gibi maça Ahmet Düverioğlu ile başlayan sarı lacivertliler, ilk bölümde Ahmet-Vesely ikilisini hücum aksiyonlarının odak noktasına yerleştirdi. İkili oyunların ardından tepede Vesely’nin yönlendirdiği hücum organizasyonları ile boyalı bölgeyi beslemeyi başaran Fenerbahçe Doğuş, skor üretmekte problem yaşamasa da oyun temposunu dikte edememesinden ötürü savunmada Barcelona Lassa’ya taviz vermekten kaçamadı.

Barcelona Lassa yukarıda bahsettiğim aralıkta üst üste beş üç sayı isabetleri buldu ki Katalan ekibinin ikinci çeyrekte üç sayı isabeti bulamadığını belirtmekte yarar var. Kısacık reklamımızın ardından ilk çeyreğe dönecek olursak sarı lacivertlilerin akışın savunma tarafında da söz sahibi olmaya başladığı bölüm Sloukas-Wanamaker ikilisine dönüş ile birlikte eş zamanlı olarak ortaya çıktı. Bu ikilinin varlığı sebebiyle tepedeki ikili oyun savunmasında değişimleri daha kolay yapan ve Kevin Seraphin’e maçın başında olduğu gibi çembere atak edecek alan imkanını görece az tanıyan Zeljko Obradovic’in ekibi, büyük bölümünde kötü bir savunma performansı sergilediği çeyreğin son aralığında pozisyon savunmasıyla ilgili olumlu sinyaller vermeye başladı.

İkinci çeyreği ise Jason Thompson’ın varlığında ve onsuz oynanan oyun olarak iki bölümde ele almak gerekiyor. İlk bölüme nazaran önlem alınır hale gelen Kevin Seraphin’i savunma planı JT parkede iken işlemez durumdaydı. İkili oyunlarda kati surette kısanın karşısında kalmayı beceremeyen, kısa bir süre eşleşmeyi başarabilse pozisyon savunmasını hiç uygulayamamasından ötürü konumunu yitiren Jason Thompson, hücumda yukarı çıkan ve en önemlisi Fenerbahçe Doğuş’un istediği oyun temposuna gelen mücadelede temsilcimizin akışına ket vurdu.

Melli-Vesely ikilisinin parkede birlikte yer adlığı bölümün değerlendirmesinde göze çarpan en temel husus sarı lacivertlilerin yarı alanın tamamında pas kanalları ve topsuz oyuncu bağlantısını oldukça başarılı biçimde kesmesiydi. Tempoyu oyun planı için işlenebilir seviyede tutmayı bilen ekibimiz, bu iki oyuncunun parkede yer aldığı bölümde Barcelona Lassa’nın Kevin Seraphin üzerine kurgulanan boyalı bölge planlarını da masadan kaldırmayı bildi.

Sito Alonso’nun oyunun üçüncü çeyreğine dair olası tüm stratejileri, Fenerbahçe Doğuş’un hatasıza yakın savunma performansı neticesinde, oyun aklının Thomas Heurtel olmasının da yadsınamaz etkisiyle uygulama aşamasında başarısız oldu. Tıpkı pozisyon savunmasında ivmenin yakalandığı bölümde olduğu gibi Melli-Vesely ikilisiyle ribaund ve savunmada tempo kontrolünü ele geçirmeyi bilen Zeljko Obradovic’in ekibi, hücumda ise harika bir gün geçiren Kostas Sloukas’a doğru zamanda sarılınca final çeyreğine gayet rahat bir biçimde önde girdi. Sarı lacivertlilerin üçüncü çeyrekte sadece bir top kaybı yaptığının altını çizmek gerek.

Final çeyreğinde oyun olgunluğunu sürdürmesinin yanı sıra ufak çaplı kriz anlarında daima doğru oyuncuyla çözüm üretmeyi başaran Fenerbahçe Doğuş, arka alan oyuncularından oldukça etkileyici bir savunma performansı alarak Barcelona Lassa’nın farkı kapatma çabalarına müsaade etmedi. Bu on dakikalık bölümde hiç top kaybı yapmayan ve ilk çeyrekte beş üç sayı isabeti bulan Sito Alonso’nun ekibine maçın geri kalanında sadece iki üç sayı şansı tanıyan sarı lacivertliler, Barcelona deplasmanındaki yenilmezlik serisini sürdürmeyi başardı.

Sezon başında önemli ölçüde problemli gözüken kısa oyuncu savunmasının son dönemde eriştiği seviyede James Nunnally’nin sergilediği inanılmaz derecede katkı odaklı ve pragmatik performansın payı yadsınamaz derecede yüksek. Fenerbahçe Doğuş’un değişmeli bire bir savunma stratejisindeki en güvenilir arka alan oyuncularından biri haline gelen Nunnally’nin yanı sıra Nicolo Melli’nin de en azından savunmadaki rol tanımının görece belirginleşmesi, sarı lacivertlilerin yükselen grafiğindeki başlıca etkenler ki bu takımın son iki yıldır savunmasından enerji alıp, ayaklanan bir zihinsel karakteri olduğun unutmamalıyız.

Yukarıdaki paragraflardan birinde JT ile ilgili yeterince şey yazdığımı düşünsem de gevezelik edip, kendisinin temel savunma bilgisinin yetersiz oluşuna ek olarak bazı pozisyonlarda fazla tembel davrandığını ve akışı algılayamadığını düşünüyorum. JT defterini şimdilik kapattıktan sonra Fenerbahçe Doğuş’un bu akşam ilk çeyrekte yaşadığı üç sayı savunması problemi ve top kaybı oranlarına dair ilk dokuz haftayı kapsayan bir istatistiği sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu verinin hemen ardından ise ilk altı haftalık dönemde takımların en verimli ikililerini göreceksiniz ki Zeljko Obradovic’in ekibinin listeye dahil olan en iyi beş ikilisinin dördünde Wanamaker var ve en verimli partnerlerden biri Sırp antrenörün çift oyun kurucuya yer verdiği sisteminin demir başları Sloukas-Wanamaker ortaklığı olarak göze çarpıyor.

Sezon başındaki savruk ve doğru organizasyondan biraz uzak görüntüsünü zamana yayarak üzerinden atmaya başlayan Fenerbahçe Doğuş’un önümüzdeki iki haftayı Ataşehir’de geçeceğini düşünürsek (Zalgiris Kaunas ve Kızılyıldız) savunma yerleşimleri ve pozisyon agresifliği ile ilgili daha net veriler elde edeceğimiz, daha farklı denemeler görebileceğimiz yakın bir geleceğin söz konusu olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler