ABD, Olimpiyat Oyunları’nda üst üste üçüncü kez şampiyonluğa ulaştı! #Rio2016

Temelleri milattan önce 8. yüzyılda Yunanistan’da başlayıp, zamanla dünyanın her yerinden insanı spor aşkıyla birleştiren, aynı emeller uğruna sportif olarak savaştıran olimpiyat oyunlarının değişmezlerinden basketbol erkekler kategorisinde son maça gelindi. İçinde birçok hikaye barındıran turnuvanın finalinde, katıldığı her turnuvanın favorisi olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri ile bir sürpriz yapıp finale kalmayı başaran Sırbistan karşı karşıya geldi. 1892’de Paris Sorbonne Üniversitesi’ndeki bir konuşması sırasında Fransız Baron Pierre de Coubertin’in uluslararası spor organizasyonu fikrini sürmesiyle başlatılan Modern Olimpiyatların otuzuncusunda basketbolda Amerika Birleşik Devletleri, Sırbistan’ı, ikinci çeyrekte farkın açıldığı maçta, 96-66 yenerek birincilik madalyasını boynuna taktı. 

Tarihi kitaplarda yerini alacak olan mücadele, beklenmedik şekilde bir dönem Galatasaray forması da giyen Milan Macvan’ın üçlüğüyle başlayarak ilk dakikalarda etkili olan taraf oldu. Rakibini iyi çalışan Sırplar, guard rotasyonunda Bogdan Bogdanovic yerine Stefan Markovic ile başlayarak Amerika’nın oyun kurucularına baskı yaparak savunmada daha dirençli olmak istedi ve bu amacında da başarılı oldu. İlk beş dakikası 9-9 eşitlikle geçilen maçta Birleşik Devletler, sayı bulmasına rağmen, zorlanır bir görüntü çizdi. Amerika’ya bu dakikalarda kendi oyununu iyice kabul ettiren Sırbistan, Miroslav Radulijca etkili oyunun sürdüren Sırbisan, Bogdan Bogdanovic’in kendi ritmini bulamasından ötürü takım ritimini de bozmasından dolayı Amerika, bu duruma hemen reaksiyon gösterdi ve Demarcus Cousins’ın basket foulüyle çeyreğin bitimine bir dakika kala 14-16 öne geçti. Birleşik Devletler, bu dönemde ayrıca sevdiği catch&shoot basketbolunu uygulamaya başlayınca rahatladı ve ilk çeyreği 14-19 önde kapattı. Çeyreğin son iki dakikasına kadar güçlü rakibine çok diri bir şekilden direnmeyi başarabilen Sırbistan, iyi sayılabilecek bir turnuva geçiren Bogdanovic’in 0/4 oynamasıyla hücumda etkinliğini kaybetti ve çeyreği geride kapattı.

Seyir zevki yüksek olan bu maçın ikinci çeyreğine Amerika, adeta küllerinden doğan bir anka kuşu gibi başladı ve savunma sertliğini artırarak momentumu tamamen eline aldı ve bitime 8:36 kala 15-23 öne geçerek Sırbistan koçu Sasha Djordjevic’e molayı aldırdı. Paul George’un Teodosic’e yaptığı baskıyla oyun kurmakta zorlanan Sırplar, bu periyoda Kevin Durant’in yanarak başlayıp üst üste 8 sayı bulmasıyla farkı çift hanelere çıkardı.(20-33) Bir mola daha alan Sırbistan’ın bu molası da Kevin Durant’in elini soğutmaya yetmedi ve Sırbistan cephesinde hücum anlamında Teodosic’e yardımcı olacak bir oyuncu çıkmadığı için Birleşik Devletler, mücadeleyi bir NBA maçına çevirip üst üste üçlükler buldu. Çeyreğin ikinci bölümünde Simonovic ve Bogdanovic’in boş şutları kaçırmasıyla birlikte Amerikan hegemonyası, fiziksel, mental ve oyunsal açıdan belirginleşmeye başladı ve ilk yarının sona ermesine iki dakika kala fark kapatılamayacak seviyelere geldi. (27-47) İlk yarı ise Birleşik Devletler’in mükemmel bir top paylaşımı sonunda Kevin Durant’in bulduğu üçlükle 29-52 sona erdi.

İlk yarıda ve özellikle ikinci çeyrekte hücumda kısır bir görüntü çize Sırplar’da Bogdanovic 0/7, Simonovic 1/5, Teodosic 3/8 ile oynarken, tam da Sırbistan’ın akıl tutulması yaşadığı bölümde şov yapmaya başlayan Amerika Birleşik Devletleri’nde Kevin Durant 9/14 ile 24 sayıya ulaşırken takımının en çok öne çıkan ismi oldu.

Carmelo Anthony’nin üçlüğüyle başlanılan ikinci yarının ilk üç dakikası karşılıklı basketlerle geçildi. Açılan farktan dolayı morali bozuk olan Sırplar, DeAndre Jordan’ın savunmadaki etkinliği, Durant ve Thompson’ın ise skor katkısı ile fark 30 sayı bandına çekildi. Her iki takımın da artık skor tabelasını kabullenmesiyle oyunun temposu iyice düştü ve çeyreğin bitimine 1:47 kala Kyle Lowry’nin bulduğu basketle durum 40-75’e geldi ve fark 35’e çıktı. Büyük heyecana sahne olan maçların ardından finalde maçın bu kadar erken kopması, seyirciler ve basketbolseverleri üzen bir unsur oldu.

Kyle Lowry’nin üçlüğüyle giriş yapılan olimpiyat finali son çeyreğinde de üçüncü çeyrekteki oyunun seyri bozulmadı ve Birleşik Devletler, farkı giderek açtı. Her iki takımın da bench oyuncularının oyunda olduğu bu bölümde Amerika, Magic Johnson’lı Los Angeles Lakers’ın başlattığı show-time basketball’dan kısa bir resital sunarak çeşitli alley-ooplar, estetik smaçlar vurdu. Sırbistan cephesinde ise sular durulmayarak, durum kötüleşmeye devam etti ve Sırp’lar sayı bulamaz hale geldi. Nemanja Nedovic’in bulduğu kısa sürede iyi katkı vermesi ise Sırbistan için sevindirci olabilecek ender şeylerden biri oldu. Her iki takımın da farka rağmen birbirine saygı duyduğu mücadelede maç 96-66 sona erdi ve Amerika Birleşik Devletleri 15. olimpiyat altın madalyasını kazanmış oldu. Böylelikle sürprizlere gebe olan turnuva sürprizsiz bir şekilde bitmiş oldu. Sırbistan ise finale çıkarak tarihlerinde daha önce sadece 1996’da kazandıkları gümüş madalyayı bir kez daha müzelerine götürerek ülke adına önemli bir başarı elde etmiş oldu.

Kevin Durant 30 sayıyla maçın yıldızı olurken, Klay Thompson 12, Demarcus Cousins 13 sayıyla mücadele etti. Sırbistan cephesinde ise Nemanja Nedovic 14 sayıyla öne çıktı.