2014-2015 NBA Sezonu İncelemeleri: Philadelphia 76ers

philly-nbaprev

Philadelphia Turner,Iguodala,Holiday’li çekirdeğin üzerine gelecek inşa edilmeyeceğine karar verdikten sonra elindeki parçaları yok pahasına diğer takımlara bırakıp tamamen draft üzerinden yeniden yapılanma sürecine girmişti. Bu sürecin sonucu olarak da geçen seneyi hem taraftarlarına zehir edip,hem de  genel NBA izleyicisinin antipatisini kazanmayı başarmışlardı. Açık açık ‘tanking’ yapılan bir sezon sonunda lotaryanın yüzlerine güldüğünü söylemek de zor. Geçtiğimiz sezon boyunca en büyük kazançları ise, yılın çaylağı ödülünü kazanan Carter-Williams oldu. Çok zayıf bir draft sınıfı olduğu ve olası birkaç adayın sakatlıkla da mücadele ettiğini bir kenara not etmekle beraber, MCW zaten seçildiği sıra itibariyle 76ers için bir hediyeydi. Açıkcası kolejdeki son senesinde Turuncular ile çok iyi bir performans göstermişti MCW. Philly, bu sene de drafttan bir çok oyuncu dahil etti kadrosuna ve artık bu oyuncuların gelişim süreçlerine yatırım yapma amacındalar.

Gidenler:

Zaten hemen herkesi yok pahasına gönderdikleri için gönderebilecekleri çok fazla oyuncu da yoktu aslında.Sezonun hemen tamamını geliştirme liginde geçiren Jarvis Vornado‘yu kadrodan kestiler. Ayrıca Byron Mullens NBA macerasını sonlandırarak Çin Basketbol Ligi’nde şansını deneyenler kervanına katıldı.

Gelenler:

Philadelphia drafta tamı tamına 7 seçim hakkıyla katıldı. Bu oyuncuların kimisini kadrosuna direk katarken kimisini takaslarda kullandı. Öncelikle drafttan gelen oyuncular seçildikleri sıralarına göre listeleyeyim;

Joel Embiid: Embiid sene içerisinde Wiggins ve Parker başta olmak üzere üst sınıf yeteneklerin eksiklerinin biraz daha göz önüne çıkması ve kendi performansının da beklenenden yukarıda olması nedeniyle bir anda mock draftlarda 1. sıraya kadar yükselmişti. Embiid’i çok beğenmekle beraber aslında ön yargıların bu yükselişte büyük payı olduğunu düşünüyorum. Ancak yine de sağlıklı olsaydı büyük ihtimalle 1. sıradan seçilecekti. Sakatlığının bir senelik sakatlıktan öte kariyerini etkileyebilecek bir yapıya sahip olması nedeniyle ilk iki takım biraz daha ihtiyatli olmayı tercih etti. Ancak sezonu kapatan çaylak seçiminde tecrübeli olan 76ers bu potansiyeli kaçırmak istemedi. Noel’e kıyasla, daha akıllıca bir riskti aslında Embiid draftı. Eğer kolejde gösterdiği potansiyele ulaşabilirse süperstar bir uzun olması kesin gibi. Ancak kolejde gösterdiği herşeyi sakatlığı yüzünden çok kısa sürelerde gösterdiğini eklemek gerekir.

Dario Saric : Efes’li oyuncu aslında 12. sıradan Orlando tarafından draft edildi. Philly ise iki üst sıradan Elfrid Payton’ı seçmişti. Payton’ı beğenen birisi olmakla beraber MCW varken aynı mevkiden bir çaylak seçmelerine pek anlam verememiştim(hele ki Embiid&Noel hali hazırda bir soru işareti olarak durmaktayken). Daha sonra Magic’le yaptıkları takas sonrası Saric ile Payton’ı yer değiştirdiler. Saric’in kaç sene daha Avrupa’da kalacağı halen tam bilinmiyor ancak Philly aldığı çaylağı geldiği sene kullanamamaya çok alıştı zaten,o yüzden problem olacağını sanmıyorum.

K.J McDaniels: Biraz undersize olsa da çok fazla şeyi yapabilen bir kısa forvet McDaniels. Çok fazla maçını izlediğimi söyleyemem ama bir çok şeyi belirli seviyelerde yapabilecek ama hiçbirinde elit seviyeye gelemeyecek bir oyuncu gibi geldi bana. Arkadan seçilen birkaç oyuncuyu tercih edebilirdim aslen ama çok bilmediğim için yorum yapmak pek doğru değil.

Jerami Grant: Grant, McDaniels gibi kısa forvet pozisyonunda oynayan bir oyuncu ve Carter-Williams’ın eski takım arkadaşı. İnanılmaz atletizmiyle oyunda olduğu dakikalarda güzel sahneler izletecektir eminim. Atletizmiyle kolejde savunmada da fark yaratıyordu ancak biraz pozisyon bilgisi eklemeden NBA’de savunma konusunda o kadar başarılı olup olamayacağından şüphelerim var. Ayrıca genel olarak oyunun teknik kısmında iyi bir eğitime ihtiyaç duyduğu da bir gerçek.

Pierre Jackson: Çok kısa ve açıkcası çok da kötü bir Türkiye macerası yaşayan Pierre Jackson, Russ Smith karşılığında Pelicans’a gönderildi. Açıkcası Russ Smith’in çok güzel bir tercih olduğunu düşünüyordum ben. 2 sene önceki Cardinals’ın şampiyonluğunda Dieng ve Siva ile beraber şampiyon takımın çekirdeğini oluşturan, takımın en skorer oyuncusuydu. Geçen sene NBA’e iki takım arkadaşını kaybettikten sonra liderliği de eline alıp gayet başarılı bir sezon geçirmişti. Çok farklı şekillerde skor bulabilen bir oyuncu ve Philly benchi için gayet başarılı bir ekleme olurdu bence. Ama Pierre Jackson’un da aynı derecede hatta belki daha da fazla başarılı olma ihtimali de var. Türkiye macerası yanıltmamalı, başlı başına yanlış bir hamleydi zaten iki taraf için de. Jackson,skor potansiyeli çok yüksek savunma zaafları çok fazla olsa da hücumda çok önemli seviyelere gelebilecek bir oyuncu. Geçen sene geliştirme ligindeki performansını biraz olsun devam ettirebilirse bu genç kadroda kendine fazlasıyla yer bulabilir.

Vasilije Micic: İlk olarak Sırbistan milli takımıyla izlediğin genç guard aslında Avrupa için gayet önemli bir potansiyel. Eski tip diye  adlandırılan ‘önce pas’ mentalitesine sahip bir oyun kurucu. Ancak açıkcası kariyeri boyunca hiç NBA’e gitmese çok şaşırmam. NBA’de oynayacak potansiyele sahip olduğuna da pek ikna olabilmiş değilim. Bekleyip görmek gerek.

Jordan McRae: Nemanja Dangubic’i draft ettikten sonra Spurs’le yapılan takas sonrası takıma eklendi. İki oyuncu hakkında da pek bir bilgim yok o yüzden ekleyebileceğim pek birşey yok.

Ayrıca takıma üçlü takas sonrasında Timberwolves’dan Luc Mbah a Moute ve Alexey Shved,Cavaliers’tan sonra ise Keith Bogans katıldı. Mbah a Moute bu takıma ne verebilir büyük soru işareti. İşleyen bir düzende ve belirli görevler çerçevesinde etkili olabilecek bir oyuncu belki ama Philly gibi bir takımda sadece biten kontrat görevi üstlenecektir. Shved için ise NBA’de kalmak için belki de son şans olabilir Philly. Bence orada kalabilecek bir oyuncu ve bu şansı iyi değerlendirmesi mümkün. Bogans’ın kontratı ise gelir gelmez fesih edildi.

HASHEEM THABEET: Boyunun posunun hatrına hala NBA’de kontrat bulabilen 2009 2. sıra seçimi pivot. Oynadığı takımlardan çok Shaqtin a Fool bölümlerine katkı veren 2,21lik pivotun neler yapabileceğini(yada yapamayacağını mı demek lazımdı) çok iyi biliyoruz. Bir sürpriz yapması pek de muhtemel değil sanki.

Sezon Öngörüsü:

Philadelphia için bu seneyi konuşmanın pek anlamı yok aslında. Geçtiğimiz sezona benzeyen,kolej takımı havasında bir takım olacaklar. Takımın veteranları Mbah a Moute ve Thabeet olacak,sonunu siz düşünün. Yaptıkları bu seçimlerin hepsinin potansiyeline ve hatta fazlasına ulaşmasını bekleyecekler. Üzerine Embiid ve Saric’in yolunu gözleyecekler. Açıkcası ben bu tür bir yapılanmaya çok inanan bir insan değilim. Daha önce yaptığım bir araştırmada,araştırdığım seneler arasında (’98-’13) bu yapılanmayla şampiyon olan hiçbir takıma rastlamazken üst üste tercihlerle Finallere ulaşan yegane takım Thunder olarak ortaya çıkmıştı ki Presti’nin metodunun Philly metoduyla uzaktan yakından benzerliği yok açıkcası. Böyle yapılanmalar için görüşüm, başarıya götürmesi çok çok zor olduğu. Çünkü bu oyunculardan bazıları potansiyelinin altında kalacak bazıları potansiyeline ya ulaşacak ya da geçecek. Ancak bu süreçte takım olarak rekabetçi olamayacakları için potansiyeline ulaşan ya da aşan oyuncular şampiyonluk için daha donanımlı takımların yolunu tutacak. Bu sahneye onlarca takımda onlarca oyuncuyla pek çok kez şahit olduk. Eğer Philly bir yandan oyuncu tercihlerinin doğru olmasını umarken diğer yandan da doğru yan parçalarla takımı beslemeyi başaramazsa başarısızlık döngüsünde yeni bir tura girecektir. Ama oyuncuları beklenen seviyeye gelebilir ve doğru veteranlarla takımı beslemeyi başarabilirlerse bütün senaryo değişebilir.

Doğuş Özkan – @dgsozkan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler