2014-2015 NBA Sezonu İncelemeleri: Orlando Magic

Basketbolumuzun yetiştirdiği en büyük değerlerden Hidayet Türkoğlu’nun yıllarca formasını giydiği dönem ve şimdilerde Houston Rockets forması altında istatistik kağıdına iyi şeyler yansıtsa da buradaki günlerinden uzak görüntü veren Howard’ın efsane sezonuyla hatırlar genç nesil Orlando’yu. Geçen sezon kadroları doğrultusunda istenen verimi elde edip edemedikleri halen tartışılmaya devam ederken biz bu sezon yapabileceklerini mercek altına almaya çalışacağız. İsim isim gitmenin çok sağlıklı bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum, kompleks bir yapıda ilerlemeye çalışacağım.

Orlando Magic; Jacque Vaughn yönetiminde çıktığı 172 karşılaşmada, 43 galibiyet 121 mağlubiyet elde etmiş durumda. Bu sezon, iki sezonluk galibiyet değerlerinin yakınından geçmeleri pek mümkün gözükmese de beş ya da altı galibiyet dolayında geçen sezonun üstüne çıkmalarını bekliyorum. Özellikle uzun yolculukların olduğu döneme denk gelen maç programında organizasyonun en fazla zorluk çeken takımlarından biri olan Magic’in sahada herhangi bir şeyi üst düzey yaptığını söylemek oldukça güç. Her ne kadar sezona sakatlıkla da başlayacak olsa Victor Oladipo’nun ve Nikola Vucevic’in bireysel anlamda yapabileceklerini üst noktası onlar adına belirleyici olabilecek unsurların başında geliyor. Onun dışında ArronAfflalo’nun yerine kadroya dahil ettikleri EvanFournier’in beklentileri aşarak iyi bir sezon geçireceğini düşünsem de gerek onun sahip olduğu potansiyel gerekse de takımdaki diğer parçaların işlevselliği onları başarıya götürmekten epey uzak. Tobias Harris ve Aaron Gordon gibi iki değerli rotasyon oyuncusuna sahip olmalarına rağmen özellikle Aaron Gordon’un kullanımı konusunda kendilerini bazı sıkıntıların beklediği kanısındayım. İsim isim devam etmekten biraz kaçıp ifadelerimi şöyle netleştirmek niyetindeyim: Geçen sezon takip edebildiğim kadarıyla Magic, sahada başarıya götürebilecek net bir planı olmayan ve o felaket Lakers’tan sonra sahada en çabuk havlu sallayabilen ekiplerden biriydi. Bu sezon bunu değiştirmek adına koç bazlı bir hamle yapmamış olmaları açıkçası bazı şeyleri yeterli gördüklerinin ve üstüne fazla düşmeye niyetlerinin olmadığının da bir göstergesi. Magic hakkında olayın bu kısmında söyleyebileceğim son şey, insanların büyük olasılıkla sakatlıktan döndükten sonra Victor Oladipo ve Aaron Gordon için takip edecekleri bir takım olmaktan öteye geçemeyecekleri.

Orlando’yu diğer insanlardan farklı olarak bu sene izlemek için net bir sebebim olacağını söyleyebilirim: ‘’Maurice Harkless’’ Her şeyden evvel geride bıraktığımız NBA Sezonu’na oranla sürelerinin artmasını beklediğimi ifade etmek istiyorum. Maç kaçırmadan ortalama 24 dakika süre alıp 11.3 gibi kalbur üstü olarak nitelendirebileceğimiz bir verimlilik puanı elde etmesi Orlando karmaşasında bile neler üretebileceğinin en büyük göstergesi bana göre. Oyuncu özelinden çıkıp Harkless’ın Orlando’nun planlarındaki olası yerine göz atalım istiyorum. Üç numaranın Tobias Harris ile birlikte ana karakteri olacağı hepinizin malumu ancak ister hedef maç olarak draft sıralaması için önem arz eden maçları koysunlar isterlerse de konferansı daha yukarıda bitirmek için gözlerine bazı maçları kestirsinler; Harkless, Orlando için hedef olan tüm karşılaşmalarda ana planın içinde muhakkak yer alacaktır. Ciddi bir iki ve üç numara havuzları olmasına rağmen ellerinin bir numaralı pozisyonda oldukça zayıf olduğunu düşünüyorum. Oyunu daha çok forvetler üzerinden şekillendirmeye çalışan ve savunmada özellikle oyun kuruculara baskı konusunda vasatı aşamayan bir ekip olacakları net bir biçimde ortada. İki ve üç numara cenneti ya da mezarlığı – hangisini kullanmayı uygun görürseniz – konumunda olan Orlando için sezonun nereye doğru manevra kabiliyeti göstereceğini NBA standartlarının oldukça altında olan oyun kurucu rotasyonları belirleyecek zira bir numarayı gözden çıkararak bir sezon planlaması yaptıklarını düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum.

Orlando Magic, bazı pozisyonlarda bireysel manada takip etmenin keyifli olabileceği ve bana göre de düzensizlikler içinde bir istatistik düzeni yakalatabileceği oyunculara sahip bir takım. Başta oyun kurucu sonra da dört numara pozisyonunda devam eden sıkıntılara çözüm üretmek adına hamle yapılmamış olması onlar adına bir şeyleri ümit etmemi engelliyor. Organizasyon olarak belki de NBA organizasyonunun geldiği küresel noktada en yerel kalan takımlardan biri Magic. Bu yerel pazardan kurtulup daha küresel ve ulusal pazarlara açılmak isteyebilecek de birkaç oyuncuya sahipler. Başta Victor Oladipo ve Nikola Vucevic olmak üzere kontrat bitiminde veya öncesinde takımda tutmalarının oldukça zor olacağı isimleri takip etmek keyifli olacak. Tek üzüldüğüm nokta; Aaron Gordon, bence yanlış adreste. Bu sezon da maziyi aramaya devam edeceklerinden pek şüphem yok diyebilirim. Vaughn, sezon içinde görevine son verilmesi gibi bir sürprizle karşılaşmazsa, bu durum benim için sürpriz olacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler